Saat sabahın 4' üne geliyor. Korkuyorum. Köşeye pısıp uyumaya çalışmak ne derece kötü olur? Bilirim. Korkarsın, saklanırsın, gıkını çıkaramazsın. Bazen ise üşürsün. Beklersin bağrışmanın bitmesini. Sır verecek birilerinin olmasını beklersin. Ama nafile, Yalnızlık seni himayesine almıştır bir kere. Ne yaparsan yap, olmaz.
Konu basittir. Saçmalıktır konu. Savunmasız bir kadının erkeği koruduğu nerede görülmüş. Aptal adam, sevgilisinin onu kendilerini polis diye nitelendirdiği adamlardan korumasını bekler. Sevgili saf ve savunmasız olduğu için o da bir şey yapamaz. Ne acıdır dram filmi gibi sevdiğinin dövülmesini pencereden izlemek. Ne acıdır ' Yeter Artık!' diyememek.
Keşke her şey kadının gördüğü gibi toz pembe olsa. Keşke sevgilisi masum bir adam olsa. Ne yazık ki ne adam masum ne her şey toz pembe. Saat sabahın 4' ü Olmuş ne toz pembesinden bahsediyorum. Sokak lambasının turuncu ışı yarıyor o buğulu karanlığı. Lacivert arabanın üstünden yansıyor çürük portakal rengindeki o lanet ışık. İçindeki karanlığı koruyor araba. İçindeki karanlıkta kamuflaj olması zor olmayan masum olmayan karanlık adam kadınım dediği masum kadına kızgın.
Karanlık adamın beklediği zaman geldi ortalıkta kimse kalmadı. Sadece dudağının kenarından koyu kırmızı kanın üzerinde parlayan sokak lambasının turuncu ışığı vardı. Yolları parke taşları ile döşeli yolda ayağındaki kundurasını sürüye sürüye yürüdü. Kapısı karanlık ve dar bir arada olan 2. katında masum kadının karanlık adamı beklediği 4 katlı bir evin merdiveninden yukarıya çıktı. Masum kadın kapıyı açmaz olaydı. Kapının aralanmasıyla karanlık adamın ağzından tüm sülale kapının dar aralığından içeriye doluştu. Kadın anlamadı başta. Anlasa ne yapacak ki zaten. Karanlık adam onu daha çok karartan o lanet içkilerin dibine vurmuştu. Sokakta ve merdivenlerde neden yavaş yürüdüğü belli oldu.
''-Sen benim kadınım değil misin?
-Beni neden korumadın?
-Neden sadece pencerede izledin?''
Ve saymadığım bir sürü kelime. Kötü cümleler, küfürlü cümleler kızgın şiş misali Masum Kadının kalbine saplanıyordu.
''Ben seni nasıl koruyabilirim ki?'' diye karşılık veriyordu kadın. Karanlık Adam dinlemiyordu onu. Bildiği tek şey korkmaktı adamın bir kadının eteğinin altına girmekti. İrkildi kadın dudağının sol tarafına düşen yerde hızlı ve şiddetli bir sıcaklık hissedince. Karanlık Adam o kadar çok kararmıştı ki artık görünmüyordu. Bu son şeyi yapmayacaktı '' Kadınım.'' dediği toz pembe gözlüklü kadına vurmayacaktı. Hıncını Masum kadından almayacaktı.
Hayatı kadınlara dar etmek erkeklikse, ben erkek değilim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder