23 Haziran 2015 Salı

Her Şey Eden Biz


Kahvelerim soğumaya başladı. Gecelerim hiç bitmemeye yüz tuttu. Hayatıma sen girmeden önce ne kadarda monoton yaşarmışım ben onu farkettim. Nasıl mutlu olabiliyor muşum o zaman? Yaht nasıl üzülebiliyor muşum? son derece mutlu oldum seninle. onu aratmayan acılar çektim. Ve bu acıları bana yaşatan sen değilsin kendim.

İnsan büyüdükçe yaşlanıyor yaşlandıkça sıkılıyor herşeyden. Sanırım sende benden sıkılmıştın. İlk günlerdeki samimiyeti aramıyorum ama ne olurdu şöyle yine bana güzel şeyler söylesen. Parmakların mı yorulur? dilin mi tutulurdu? Merak etme ben nankör değilim ya da çok sevilince bırakıpta gitmem. Sevildim mi hele ki sevdiğim tarafından o dünya bize dar. Her kareye adım atmalıyız beraber. Beni sevdiğini ara ara hissediyorum. Bazen ise kendi evhamlarımla yanaklarımı ıslatıyorum.. Fazla zamanımız yok hadi tüm dünyayı arşınlayacağız daha ben sağ adımdan başlıyorum sende solu kullan. Ee haydi!

Eğer benim sözlerim yetmiyorsa ki gerçekten yetmiyordur, seni nasıl sevdiğimi anlatabilmeye. Kaldırımlara sor beni. En iyi onlar tanır. Ya da araba camlarına, onlarda sever beni. Sen lafın arasında bile bir "canım" de bak ben o kaldırımları nasıl ritmik yürüyorum. Camlardaki Can'a nasıl tebessüm ediyorum. Her yer papatya açıyor sen güldüğünde. Sakın ha somurtma! Her şey küsüyor sonra bana. kaldırımlara bileklerimden tutup içine sürüklemeye çalışıyor beni. O camlardaki havalı tebessüm yüzüme tükürmeye hali hazırda bekleyen çehreye dönüşüveriyor. Aman ha bu zulme sürükleme beni.

Hayal listem kabarık bayım. Hepsini gerçekleştireceğiz unutma. En mutlusu biz olmalıyız bu dünyanın, en özgürü biz, en kıskanılası olan biz, en şuyu biz en buyu biz. Olumlu ne varsa hepsini toplamalıyız yürüdüğümüz her yerden. Çünkü hepsi bizim için yaratıldı. Mükemmel kelimesi gün gelsin de çift in yanına konsun diye söylendi mesela ilk. Özgürlük parmaklıklarla olan savaşı biz gelelim diye verdi, biz gelene değin. Sonra kutusunu bıraktı tamda bizim yanımıza ilişti. 

Sarının koyusunu seviyorum mesela. Hardalı severim. Tadından nefret ederim ama rengi beni benden alır. Sonbahara götürür beni, sana bırakır. En güneşli günlerdeki sana olan rüzgarlı hislerimin yanına oturtur beni. Beyaz mesela bizim için indirilmiş gökten bizim gidemediğimiz yerlerde bizi temsil etsin diye. Yumuşağız sevildiğimizde, göz alıcıyız beraberken. ve koparırız fırtınaları bize karşı geleni görünce. 

Tüm herşeyi toplasan bir biz etmez. Ama biz BİZ olduğumuzda herşey ederiz...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder