4 Ocak 2014 Cumartesi

Özlem Resmim


Üşüyorum şu kış gecesi. Sıska ve dar omuzlarım, yanaklarımı öpüyor biraz ısınmayı ümit ederken. Bu kış gecesini özleyeceğimi  biliyorum kavrulurken sıcakta. Olsun ben sobaya iki odun atayım. İçimde minik bir kıvılcım yakan o şişko sobaya. Kıvrılayım arka tarafına. Elimdeki yanar döner renkli kaptaki patlamış mısırı bitirmeye çalışarak kitap okuyayım. Ne de olsa yalnızım bunu da yaparım.

Korkarım belki odanın dışından gelen çıtırtıya. Belki umrumda olmaz. Müziğin akışına bırakırım kendimi. Ne kadar borazan gibi olsa da sesim duştaki konserim gibi kendime mini sola bir konser hazırlarım. Başka kime söyleyeyim ki? Ne de olsa yalnızım.

Uzaklarda beni seven beni bekleyen bildiğini bilmek hoşuma gitmiyor değil. Ama burada yalnız kalmak hoş bir şey değil. Her gün bir surata hasret kalmak. Mesafelerin bir önemi yok gerçekten ama özlüyor insan işte. Sonuçta mesafeler sevmeye değil sevişmeye engel. Ne kadar gözden uzak gönle de  ırak olsa da ben dayanırım. Az mı dayandı başka şeylere bu sıska omuzlar? Buna da dayanırım ne de olsa yalnızım.

Kim bilir belki bir kaç çizgi oluşturur özlem resmimi.  Belki çıkar ortaya ansızın. Belki gelir o da resim bittiğinde. Yüreğimi coşturmaya. Hadi be çal kapı. Çal ki yerimde duramayayım. Heyecandan elim ayağıma dolaşsın onun gelmediğini bile bile umut içinde belki odur diye açayım kapıyı. Bir rüya olsun ve karşımda o olsun. Sarılayım kaburgalarını kırarcasına. Asla bırakmayayım hep yanımda dursun. Yorganın altına başlarımızı koyalım orada nefesi beni ısıtsın üşümeyeyim artık. Tutsun ellerimi titremesin ellerim artık. Ya resim bitmezse ya ansızın çalmazsa kapı ya karşımda onu göremezsem üşürsem yine. Üşürüm, ben yine üşürüm ne de olsa yalnızım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder